İçtiğimiz, gıda maddelerimizin hazırlanmasında ve
yapılmasında, kişisel veya genel temizlik işlerimizde kullandığımız sular ikiye
ayrılır;
1.Kaynak suları: Jeolojik koşulları uygun toprak
derinliklerinde toplanan, bir çıkış noktasından sürekli olarak kendiliğinden akan
ve kimyasal ve mikrobiyolojik değerleri kullanmaya elverişli sulardır.
2.İçme ve kullanma suları: Toplumun içme ve kullanma
(yemek yapma, temizlik ve benzeri ) ihtiyaçları için kullandığı hijyenik sulardır.
Hemen belirtmeliyim ki, artezyen ya da kuyu sularının
niteliği standardına ve yönetmeliğine aykırı çıkmışsa genel kanı bu suyun
içmede kullanılmayacağı, evde çamaşırda, bulaşıkta veya bahçede
kullanılabileceği yönündedir. Oysa bir su, yukarıdaki tanımda da belirtildiği gibi
içilibilir nitelikteyse kullanılabilir, kullanılabilir nitelikteyse de içilebilir.
Kullanma suyu veya içme suyu şeklinde bir ayrım söz konusu değildir. Sadece kaynak
suyu ile içme ve kullanma suyu olarak iki ayrı grupta su vardır.
Daima berrak, renksiz ve kokusuz olması gereken bu iki
tip suyun en belirgin farkları sertlik derecelerindedir. Kaynak suları en çok 10
Fransız sertlik derecesine sahip iken içme ve kullanma suları için bu değer 50
Fransız sertlik derecesine kadar çıkmaktadır. Genellikle şehir şebeke sularının
sertlik değeri 26-28 Fransız sertlik derecesindedir. Tüketicileri bilgilendirmek
amacıyla kısaca sertlik derecesini tanımlamak gerekirse; suda çözünmüş olarak
bulunan toprak alkali metal tuzları suyun sertliğini meydana getirir. Bu metallerden en
çok bulunanları kalsiyum ve magnezyum’dur. Bunlar da çoğu kez karbonat ve sülfat,
az olmak üzerede klorür,fosfat ve silikat halinde bulunur. Ülkemizde kullanılan
Fransız sertlik derecesi, litrede 10mg kalsiyum karbonata veya 8,4 mg magnezyuma
karşılık gelir.
Sertlik derecesi 7’ye kadar olan sular çok yumuşak ve
tatlı sulardır. Sertlik derecesi 50’den fazla olan sular, ne içilir, ne içilir, ne
de kullanılır. Suyun sertlik derecesinin önemi büyüktür. Tahıl ve baklagillerin
pişirilmesinde, çamaşır ve bulaşık yıkamada, çay ve kahve yapmada ve endüstride
suların daha az sert ve tatlı olanları tercih edilir.
Tüketicileri, son günlerde 5 litrelik ya da 19 litrelik
gerek geri dönüşümlü ve gerekse geri dönüşümsüz damacanalarda kaynak suyu olarak
satılan sular için uyarmak isterim. Bu suların önemli bir bölümü ya sağlıksız
koşullarda doldurulmuş ya da nitelikleri kaynak suları olmaktan çok uzak sulardır.
Burada tüketicilere düşen görev, Bakanlık dolum izni almış, ambalaj bilgileri tam
ve doğru, kapakları düzgün kapanmış ve geri dönüşümlü damacanalarda satılan
suları almalarıdır. Bilinmelidir ki evlerde çeşmelerimizden akan şebeke suları,
piyasadaki bir kaç sudan daha temiz ve daha nitelikli olup kontrol altındadır.
Yasalara göre içme-kullanma suyunu kaynak suları,
soğuk su veya bunlara benzer diğer isimler altında kapalı veya açık kaplar veya
tanker ve benzer araçlar içinde satmak mümkün değildir. Ancak şebeke sularının
gitmediği yörelere Sağlık Bakanlığından izin almak koşulu ile resmi kuruluşlar
tankerlerle su taşıyabilirler.